'Anadolu Aleviligi'nin tarihine, felsefesine, kültürüne iliskin yeterli sayida kaynak eserin, arastirma-inceleme çalismasinin bulunmamasi bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor.

Diger yandan resmi tarih anlayisi ve kulaktan dolma tarih yaklasimi ise çarptirilmis, gerçeklik disi bir tasarim ortaya koyuyor.

Bu zaaflarin asilarak hakikate ulasilmasi, saglikli bir tarih bilincinin gelistirilebilmesi için somut olgulari yerli yerine koyabilen bir karsi tarih tavrina ihtiyaç var.

Tarihsel sürecin bütün için gerekli olan bu tavir sözkonusu olan Anadolu Aleviligi oldu mu daha da bir önem kazaniyor.

Bu açidan elinizdeki arastirmada irdelenen Anadolu Aleviligi ile Osmanli Devleti arasindaki illiskinin (ya da iliskisizligin) kökeni, niteligi ve düzeyi sorunu gün isigina çikarilmayi bekleyen son derece önemli bir konudur.

Çogu tarihçinin iddia ettigi gibi Osmanli'nin vurucu gücü olan Yeniçeri Ordusu ile Anadolu Aleviliginin Pirlerinden olan Haci Bektas Veli arasinda maddi ya da manevi bir bag sözkonusu mudur?

Yagma ve talana yönelik profesyonel bir ordu olan Yeniçeri Ocagi ile zulme, zorbaliga, baskiya karsi mazlumun yaninda yer alan Bektasi Dergahi arasinda neden yalana dayali bir bag kurulma ihtiyaci duyulmustur?

Yeniçeri Ocaginin tarihsel süreçte rolü nedir?

Osmanli Padisahlarinin, Bektasi Dergahlarinin imhasi politikasinin amaci ve sonuçlari ne olmus ne tür etkiler dogurmustur?

Konu budur. Bu çalisma, konunun ortaya konulup tartisilmasina önemli bir katki saglamaktadir.'

(Arka Kapak)